Laboratuvar ortamında yapılabilecek, kanda ve idrarda olmak üzere iki tür gebelik testi vardır. Her iki testte de bakılan hormon hCG, yani human chorionic gonadotropindir. hCG hormonu, embriyonun rahim içine yerleşmesinden sonra, plasenta tarafından üretilen bir hormondur. Hamilelik testi sonuçlarında bu hormon değerinin keşfedilmesiyle pozitif sonuç elde edilmiş olur.
İdrarda gebelik testi yapılırken, idrar steril bir kabın içine alınır. Ardından test çubuğu içine daldırılır. İdrar yaparken test çubuğunun orta kısmının ıslatılması da bir diğer yöntemdir. Biraz beklenir ve test çubuğundaki renk değişikliğine göre gebeliğin olup olmadığı anlaşılır. Sabah ilk idrarda yapılan testin sonucunun güvenilir olma olasılığı yüksektir. Gebelik testinin sonucu, renk değişimini gösteren çizgiye göre yorumlanır. Tek çizgi olması testin negatif, çift çizgi olması ise testin pozitif olduğu anlamına gelir. Evde yapılan gebelik testleri çoğunlukla doğru sonuç verse de, hamilelik şüphesi yaşayan kadınların en yakın sağlık kuruluşuna başvurması önerilir.
Kanda gebelik testi, hamilelik şüphesiyle laboratuvarımıza yönlendirilmiş kadından alınan kan aracılığıyla yapılır. Kan değerlerinde hCG hormonunun olup olmadığına bakılır ve olması halinde testin pozitif olduğu anlaşılır. Kanda gebelik testi, idrar testine göre 7 – 12 gün daha erken sonuç veren bir testtir. Ayrıca, sağlık için gerekli değerlendirmelerin yapılması için de kan değerleri incelenebilir. Kan testi, idrar testine göre daha pahalıdır, laboratuvar ortamında yapılması gerekir ve sonuç almak daha uzun sürer.
Beklenen adet tarihinin gecikmesi, gebelik testi yapmak için önemli bir sebeptir. Evde yapılması planlanan hamilelik testi, idrar testidir. Pozitif idrar testi, gebe olunduğu anlamına gelir. Ancak, gebeliğin rahim içi gebelik mi, anormal gebelik mi olduğu ancak ultrason aracılığıyla tespit edilebilir. Genellikle %97 oranında doğru sonuç veren bu testler, erken yapılması halinde yanıltıcı sonuçlar gösterebilir. Örneğin, testte hamilelik görülmese de hamile olabilirsiniz. Böyle bir durumda, adetin başlamaması halinde testin birkaç gün sonra tekrarlanması gerekir. Yani, negatif gebelik test sonucu, gebe olunmadığı anlamına gelmeyebilir. Test bozuk olabilir veya gerekenden erken sürede yapılmış olabilir. Düzenli adet gören kadınların test sonucu, döllenmeden 2 hafta sonra ve beklenen adet gününden 1 – 2 gün sonra pozitif olacaktır. Düzenli adet görmeyen kadınlarda, bu süre biraz daha uzun olabilir.
Hamilelik, genellikle çoğu kadında aynı belirtilerle ortaya çıkar. Yorgunluk, artan vajinal akıntı, bulantı, göğüslerde hassaslık, adet kanamasının gecikmesi, meme başı renginin koyulaşması, en yaygın görülen belirtilerdir.
Göğsün üzerindeki damarların belirginleşmesi, göğüs ucunun renginin koyulaşması, ağrılı ve hassas göğüsler, hamileliğin ilk belirtilerinden olabilir.
Mide bulantısı ve kusma, hamilelikte en yaygın görülen belirtilerdendir. Genellikle 6. haftadan itibaren kendini göstermeye başlar ve özellikle sabahları bulantı hissi daha yoğundur. Nedeni, değişen hormon salgılamalarına vücudun adapte olma çabasıdır.
Hormonlardaki değişikliklere bağlı olarak, hamile kadınlarda görülen duygusal değişimler normaldir. Kolay ağlama, sinirlenme, aşırı hassasiyet gibi belirtiler hamileliğe işaret edebilir.
Gebeliğin ilk haftalarında sıklıkla görülen baş dönmesi, rahimin yaptığı baskı sonucu yeteri kadar kan pompalanamamasından kaynaklanan bir belirtidir.
Çok sürmeden sonlanan aşerme belirtisi, gebe kadınlarda görülen özelliklerden biridir. Her hamilelikte aşerme belirtisi olmayabilir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında yaşanan aşermeler normaldir.
Kendini ufak lekelenmeler şeklinde gösteren ufak kanamalar, halk arasında üstüne görme olarak da nitelendirilir. Normal adet kanaması gibi yoğun olmamaktadır. En kesin gebelik belirtilerinden biri küçük kanamalardır.
Regl dönemine benzer kramplar, hamilelik belirtisi olabilir. Bu durumun sebebi, rahmin bebeğe yer açmak amacıyla genişlemesidir.
Sık tuvalete çıkma ihtiyacı gebeliğin belirtilerinden olabilir. Çünkü, hamilelik sırasında vücutta ekstra sıvılar üretilir ve mesanenin normalden farklı çalışmasına neden olur. Ayrıca, koyu renk idrar da gebeliğe işaret etmektedir.
Rahimde büyüyen ceninin oksijene ihtiyaç duyması, annenin de daha fazla oksijene ihtiyaç duyması anlamına gelir. Bu yüzden, hamile kadınların nefes darlığı yaşamaları olasıdır.
Gebelik dolayısıyla artan progesteron salgısı, sindirim sistemine etki ederek şişkinlik ve kabızlık gibi sıkıntılara yol açabilir.
Hamilelik döneminde burun keskinleşir. Bu yüzden, hamile kadınlar en ufak kokuları bile alabilir. Özellikle sigara dumanı, parfüm gibi kokular hamile kadınların bulantısını artırabilir.
Hamileliğin erken belirtilerinden biri de tat almada hissedilen değişikliktir. Hamile kadınlar sıklıkla, her zamankinden daha fazla tat alıyormuş gibi hissettiklerini söylerler.
Beklenen adet tarihinden sonra hala adet görülmediyse, hamilelik şansı yüksektir. Hamileliğin ilk ve en kesin belirtisi adet gecikmesidir. Ayrıca, normalde olduğundan daha açık renkte görülen kanama da hamileliğe işaret edebilir.
Vücutta salgılanan hormon seviyelerindeki artış sebebiyle, hamilelikte yorgunluk hissi ve halsizlik yaşanabilir. Bu belirti genellikle ilk üç ay sürer ve ardından yavaşça kaybolmaya başlar.
Özel Viromed Labaratuvarları
