İlaç, vücutta oluşmuş hastalıklara karşı kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Mevcut hastalığın ilerlememesi ya da belirtilerinin etkisini yitirmesi için kullanılan ilaçlar, kişinin sağlık durumunun stabilitesinde oldukça büyük bir öneme sahiptir.
Genellikle kimyasal maddeleri birleştirerek laboratuvar ortamında üretilen ilaçlar, doğal yapıda da bulunabilir. Hastalık dışında baş, diş ve karın ağrısı gibi kişiyi rahatsız edici durumları ortadan kaldırmak için de ilaçlardan yardım alınabilir. Bunun dışında daha kolay bir uyku uyumak ya da kişinin daha iyi hissetmesini sağlamak amacıyla üretilen maddeler de ilaç kategorisinde değerlendirilebilir.
İlaçlar, iki kısımdan oluşur. Canlının metabolizmasına ve hastalığın tedavisine direkt etki eden kısma etkin madde denir. Etkin madde, kimyasal birçok maddenin karışımıyla elde edilir. İlacın diğer kısmı ise etkin maddenin kişinin vücuduna daha kolay girmesi ve daha çabuk etki etmesini sağlayan taşıyıcı bölümüdür. Parafin ve gliserin taşıyıcı kısma örnek verilebilir.
İlaçların farmakolojik etkileri, alınan dozdan daha çok ilacın kandaki düzeyine bağlı olarak değişir. Kandaki ilaç düzeyi, ilacın tedavi edici özelliğini ve yan etkilerini belirlemek için incelenebilir.
Antiepileptikler, antibiyotikler, digoksin, teofilin, parasetamol gibi yüzlerce farklı ilacın kandaki düzeyine bakılarak ilaç hakkında daha fazla bilgiye ulaşılabilir. Özel Viromed Laboratuvarları, ilaç ve ilaç düzeyleri ile ilgili gerçekleştirdiği araştırmalarla kendi sektöründe öne çıkmayı başarmıştır.
İlaç düzeyi ölçümü yapılması, etkin doz miktarının bulunması ve doz aşımının tespiti açısından büyük önem taşır. İlaç düzeyi testleri, ilacın her tür özelliğinin tespitinde kullanılır. Laboratuvar ortamında incelenen testler, ilacın kişide bıraktığı etkiyi görmemizi sağlar.
İlaç düzeyi testinin yapılmasının pek çok amacı vardır. İlaç etkinliğinin izlenmesi, hastanın ilaç kullanımına gösterdiği uyum, ilaç etkileşimlerinin araştırılması gibi farklı ilaç fonksiyonları, ilaç düzey testlerinde değerlendirilir.
İlaç etkileşimlerinin görülmesi için ilaç düzeyi testleri yapılması, uygun yöntemlerden kabul edilir. Birbirinden farklı ilaçların metabolizmada birbirini nasıl etkilediği, herhangi bir negatif ya da pozitif etki oluşup oluşmadığı ilaç düzey testleri ile kolayca saptanabilir.
İlaç düzey testi, kişiden kişiye değişen ilaç duyarlılığını da yansıtır. Kişinin ilaçtan maksimum yarar sağladığı bazal değerler, bu testlerde detaylı gösterilir. Böylece ilacın verim yüzdesinin artması sağlanır.
İlaçların terapötik düzeylerinin incelenmesi, zehirlenme ve eksik doz sebebiyle etkisiz kalma durumunun önüne geçilmesinde rol alır. İlaç düzeyi testinin doğruluk, güvenilirlik ve duyarlılık derecesine dikkat edilmelidir. Böylece daha kesin sonuçlara ulaşılabilir.
Kanda ilaç düzeyi ölçümü için ilacın sabah dozunun alınmaması tercih edilir. Sabah alınan ilaç, test sonucunun gerçekten farklı çıkmasına neden olabilir. Bazı ilaçlarla ilgili doktora başvurularak teste hazırlık yapmak uygundur.
İlaç düzey testine girecek kişinin ilacı son aldığı zamanının mutlaka not etmesi tavsiye edilir. En doğru sonucu verecek zaman, ilacın sabit bir çözünme hızına geçtiği andır. İlacın en yüksek ve en düşük doz seviyeleri, testte incelenen diğer parametrelerdendir. Bu seviyeler aracılığıyla ilacın etkinliğinin ölçümü kolaylaşır.
Digoksin, kan düzeyinde en sık takip edilen ilaçlar arasında yer alır. Geniş dağılma hacmine sahip digoksinin kanda yayılması da uzun sürmektedir. Bunun dışında teofilin, vankomisin, fenitoin gibi ilaçlar kanda düzeyi incelenen diğer maddelerdendir.
İlaç düzeyi testlerinin yapılışında en önemli noktalardan biri, testin yapıldığı laboratuvarın koşullarıdır. Özel Viromed Laboratuvarları, hastaların kendini en rahat ve güvende hissedeceği özelliklerle donatılmıştır. İlaç düzeyi testlerinden kesin, hızlı ve kolay sonuçlar almak için birçok hasta Özel Viromed Laboratuvarlarını tercih etmektedir.
İlaç düzeyi testleri, çok sayıda etmen ve faktörden etkilenebilir. Bu etkileşimlerin önüne geçerek testin yanılma payını düşürmek için dikkat edilmesi gereken birkaç konu bulunur.
İlaç düzeyini ölçmek için başvurulan metod, mutlaka doğru sonuç vermelidir. Ayrıca aynı test tekrar edildiğinde sonucun değişmemesi de testin doğruluğu için önem taşır. Testin tekrarı, metodun güvenilirliğini bizlere kanıtlar.
Hastadan alınan numune, ilaç düzey testinin en önemli parçasıdır. Numunenin alım zamanı, kanda dolaşan ilaç miktarını da etkileyeceğinden sonuçların ortaya çıkmasında etkili olur. Numune alım zamanı ve sıklığı, test edilecek ilacın türüne ve testi yapacak klinisyenin tavsiyelerine göre şekillenir.
İlaç hastaya damar içerisinden uygulanıyorsa, ilacın alındığı andan yaklaşık 1 – 2 saat sonra hastadan kan alınması önerilir. Ancak ilacın dağılım süresi genelin aksine uzun sürüyorsa kan örneği 8 – 12 saat sonra da alınabilir.
İlaç düzeyi testini yapacak klinisyen, ilacın son veriliş zamanını mutlaka bilmelidir. İlacın metabolik faaliyetini yitireceği kadar süre geçmeden ilaç düzeyi testi uygulanmalıdır. Ancak ilaç tamamen vücuda dağılmayacak kadar erken yapılan testler de geç yapılan testler kadar yanlış sonuçlar verebilir.
Testte değerlendirilen ilacın son dozu kadar, alınmamış herhangi bir dozu olup olmaması da test sonucunu etkileyebilir. Atlanmış bir doz, ilacın kandaki düzeyinin olması gerekenden eksik çıkmasına neden olabilir, bu da hastanın sağlığı hakkında gerçek dışı bilgiler ortaya çıkarabilir.
Hastanın kullandığı başka ilaçlar varsa, ilaç düzeyi testi yapılmadan önce mutlaka sorulup not edilmelidir. Eğer bu diğer ilaç, testin uygulanacağı ilacın metabolik düzeyini ya da aktifliğini değiştiriyorsa test sonucunda farklılıklar oluşabilir.
İlaç düzey testinin nasıl bir ortamda yapıldığı ve kan örneğinin nerede, hangi şartlarda muhafaza edildiği test sonucu etkileyen faktörlerden sayılır. Özel Viromed Laboratuvarlarının steril ve hijyenik koşulları, kan örneğinin saflığını korur ve testin güvenilirliğini artırır.
İlaçlar her ne kadar kişinin sağlığını korumak ve iyileştirmek amaçlı kullanılsa da istenmeyen bazı yan etkiler ortaya çıkarabilir. Bu yan etkiler; ilacın türüne, dozuna ve veriliş şekline göre farklılıklar gösterebilir.
Depresyon, intihara eğilim gibi mental bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçların geneline antidepresan adı verilir. İştahsızlık, kilo alımı, cinsel isteksizlik, kabızlık ve ishal gibi yan etkiler, antidepresanların istenmeyen sonuçları arasındadır.
Antidepresanların iyileştirme etkisi 2 – 6 hafta arasında ortaya çıkarkan, yan etkiler ilk günden itibaren hastada baş gösterebilir.
Kalp yetmezliği ve kalp atım düzensizlikleri gibi kardiyak problemlerde en sık tercih edilen ilaçlardan biri digoksindir. Genellikle ağızdan ya da bir enjektör yardımıyla damardan alınabilir.
Bulantı, kusma, uyuşukluk gibi durumların yanı sıra ortaya çıkan en önemli yan etki; görme işlevindeki bozukluklardır. Doz değişikliği sonucu bu yan etkiler önlenebilir.
Fenitoin, epileptik nöbetler ve migren gibi merkezi sinir sistemi ile ilgili hastalıklarda sıkça tercih edilen bir ilaçtır. Ancak merkezi sinir sisteminde hem pozitif hem negatif etkilere yol açabilir. Merkezi sinir sisteminin baskılanması, tansiyon düşmesi ve bölgesel inflamasyonlar gibi yan etkilere neden olabilir.
KOAH ve astım gibi solunum sistemiyle alakalı hastalıklarda tercih edilen ilaçlardan biri teofilindir. Baş ağrısı, bulantı, kusma gibi yan etkiler bu ilacı kullanan pek çok kişinin ortak şikayetleri olarak gözlenir. Nadiren de olsa görülebilen epileptik nöbetler ve kardiyak aritmisi, hastaların sağlık durumunda olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilir.
Vankomisin, bir bakterinin fermantesi sonucu oluşmuş antibiyotik türüdür. Gram pozitif özellikteki bakterilerin yol açtığı enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.
Baş dönmesi, kan basıncında düşme, böbrek iltihabı ve şiddetli alerjik reaksiyonlar vankomisinin ciddi yan etkilerindendir. Bu etkilerden herhangi birinin görülmesi durumunda hemen bir doktora başvurulmalıdır.
Gram negatif mikroorganizmalara karşı kullanılan aminoglikozidler, protein sentezini engellerler.
Baş ağrısı, uykusuzluk, mide barsak kanalında tahriş gibi yan etkilere neden olur. Gentamisin, amikasin, isepamisin ve başka birçok ilaç, aminoglikozidler sınıfında yer alır.
İlaç düzey testleri sayesinde, ilaçların etki ve yan etkileri tespit edilebilir. Böylece, sonuçlara göre hastanın sağlığı için en doğru yol uzman doktorlar tarafından belirlenebilir. Özel Viromed Laboratuvarlarında yapılan ilaç düzey testleri, sağlık sorunlarına kesin bir çözüm bulmada büyük rol oynayabilir.